ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARINA KARŞI BİLİNÇLİ EBEVEYNLER - CİNSEL İSTİSMAR
ÇOCUK
İHMAL VE İSTİSMARINA KARŞI BİLİNÇLİ EBEVEYNLER
CİNSEL
İSTİSMAR
ÇOCUK
KİMDİR?
5237
sayılı Türk Ceza Kanunun 6. maddesinde çocuk; henüz onsekiz
yaşını doldurmamış kişi olarak tarif edilmiştir.
Medeni
hukukta “çocuk”,
ana ve babaya soy bağıyla bağlı olan, ana babanın soyundan
gelen, onlardan türeyen kişi olarak tarif edilebilir. Bu anlamda
çocuk, 6 yaşında olabileceği gibi 60 yaşında da olabilir.
Medeni Kanunda çocuk tabiri kullanılırken ana ve babanın evladı
olarak belirtildiği için, yaş sınırı söz konusu değildir. Bu
nedenle medeni hukukta çocuk kavramını ergin olmayan küçük
kavramıyla özdeşleştirmekten sakınmak gerekir.
Medeni
Kanunun “velâyet” başlığı altında 346. maddede, çocuğun
korunmasına ilişkin hükümler açıklanmaktadır. Yukarıda
belirtilen anlam çerçevesinde bakıldığında, bu hükümlerin,
yaş sınırı gösterilmeksizin herkesin korunmasını düzenlediği
düşünülebilir ise de, “velâyet” başlığının 335.
maddesinde, “ergin olmayan çocuk” şeklinde bir giriş yapılması
nedeniyle, çocuğun korunmasına ilişkin hükümlerin ergin olmayan
çocuğu kapsadığı şeklinde değerlendirme yapılması daha uygun
olacaktır. Kısaca Medeni Hukuk anlamında çocuğu, 18 yaşından
küçük kişi olarak belirtebiliriz. Birleşmiş Milletler Çocuk
Hakları sözleşmesinde de bu tarif yapılmıştır.
18
yaşına kadar her birey çocuktur.
ÇOCUKLARDA
GELİŞİM DÖNEMLERİ
Bilinçli
tüketici, herhangi ürünün
kullanma klavuzuna bakar,
üretim ve son kullanma tarihlerini, ihtivasını kontrol eder,
üretim aşamaları,
korunması
vb ile ilgili bilgi sahibi olmak ister. Tüm bunlar ürünün kalite
standartları ile birlikte geçmişini öğrenmemizi,
tüketilebilirliği konusunda fikir edinmemizi sağlar.
Herhangi
bir ürünle çocuğu bir tutarak değerlendirme yapmayacağım
elbette. Ancak bir ürün için dahi geçmişi ve geleceği ile
ilgili bilgi sahibi olarak kullanmayı, sahip olmayı tercih etmenin
önemi ortadayken, bir insan canlısının temel ihtiyaçlarının
neler olduğu konusunda bilinçlenmenin vurgusunu yapmak için böyle
bir girişi tercih ettim. Çocukluk kendi içinde dönemsel olarak
farklı özellikler taşımaktadır. Bu dönemlerde çocukta
bedensel, zihinsel, ruhsal yönden gelişimsel farklılıklar vardır.
Bu özellikler göz önünde tutularak değerlendirme yapılmadığı,
davranışlar buna göre şekillenmediği sürece sağlıklı bir
ebeveyn-çocuk ilişkisinden söz etmek mümkün olmayacaktır.
Ayrıca çocukların dönemsel olarak yaşadıkları farklılıklar
ve bu farklara bağlı oluşabilecek durumlar ihmal ve istismar
belirtilerini açıklayabilmemiz için belirleyici olacaktır.
Bu
dönemler ve en temel ayırt edici özelliklerine bakalım.
0-1
yaş (Bebeklik dönemi)
Anne-çocuk
arasındaki fiziksel bağ devam ederken annenin çocuğun
ihtiyaçlarına karşılık vermesi ve bunun sürekliliği çocukta
"temel güven" duygusunun gelişmesini sağlayacaktır.
Çocuğa
bakım verenin, çocuğun ihtiyaçlarını tespit ederek yeterli
desteği vermesi, duygusal olarak ihtiyaçlarını karşılaması ve
sevmesi, yeterli anne desteğinin sağlanması çocuğun yararı
gereğidir.
Bu
dönemde kazanılması beklenen “temel güven” duygusunun
desteklenmemesi halinde çocukta “güvensizlik, karamsarlık”
duyguları gelişecektir.
1-3 yaş (Anal dönem)
Çocuğun
temel haz bölgesi “anal bölge” dir. Bu dönemde tuvalet
alışkanlığı gelişmeye başlar. Artık yürümeye ve konuşmaya
başlayan çocuk “özerk dönem”dedir. Çocuğun özerk
davranışlarına nedensiz ve sıklıkla ket vurulması çocukta
kuşku ve utanç duygularının gelişmesine neden olacaktır. Bakım
verenin, ebeveynin sabırlı davranması, gerektiğinde sınır
koyması önemlidir. Bu dönemde çocuk ben merkezcidir, baskıcı
yaklaşmamaya özen gösterilmelidir.
3-6
yaş (Fallik dönem)
Bu
dönemde çocuğun haz alanı cinsel organıdır. Masturbasyon
davranışları görülebilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında
çocuğun ilgi ve odağı değiştirilmeli, engelleyici suçlayıcı
yaklaşımdan kaçınılmalıdır. Çocuğun herşeyi öğrenmek
isteyeceği, çevresine karşı ilgisinin arttığı ve sosyalleşmeye
başladığı bu dönemde anlayacağı ifadelerle sorularına cevap
vermek gelişimine katkı sağlayacaktır. Oyun dönemini de içine
alan bu süreçte çocuk kurduğu oyunlarla yaratıcılığını
sergiler. Cinsel kimliğin oluşmaya başladığı bu dönemde çocuk
için rol model anne ve babadır. Kız çocuklarının babalarına,
erkek çocuklarının annelerine ilgisinin ağır bastığı
dönemdir.
6-11
yaş (Geçiş dönemi)
Toplumsal
cinsiyet rollerinin kavrandığı bu dönemde çocukların arkadaşlar
arasında gruplaştıkları gözlenir. Kız çocukları kızlarla,
erkek çocukları daha çok erkeklerle oynarlar. Çocukta cinsel
merak bastırılmıştır. Okul dönemini de içine alan bu süreçte
çocuğun başarması ve başarılarının desteklenmesi önemlidir.
Çocuk bu yaşta henüz somut düşünebilmektedir.
15-18
yaş (Ergenliğin orta dönemi)
Hormonal
ve fiziksel değişimlerle birlikte çocuk için cinsellik diğer
dönemlere göre daha öndedir. Cinsel, mesleki ve toplumsal kimliğe
ilgi artmıştır. Keşif sürecindedir. Çocuk, “ben büyüdüm,
kimse bana karışamaz.Yaşadıklarım benim özelim” diyebilir.
Arkadaşlar ailenin önüne geçer. Arkadaş grubuna dahil olmak için
risk alabilir, madde kullanımı vb eğilimleri oluşabilir. İlk
cinselliğin yaşanması durumu ortaya çıkabilir.
Çocuk
İhmali ve İstismarı
İhmal
: Çocuğa bakmakla yükümlü kişinin bu yükümlülüğünü
yerine getir(e)memesi, beslenme, barınma, uygun ve temiz giyim,
tıbbi bakım, sosyal ve duygusal gereksinim gibi temel ihtiyaçlarını
karşıla(ya)mamasıdır.
İhmalde
eyleme geçmeme söz konusuyken istismarda eylem ve temas vardır.
Anlaşılması bakımından bu iki kavramı bu şekilde ayırmak daha
kolay olacaktır. Örneğin; çocuğun kaza yaşamaması için önlem
almamak ihmal, çocuğu boğmak ya da yakmak istismar
davranışlarıdır.
Fiziksel
İhmal
-
- Çocuğun yeterli beslenememesi,
- - Uygun giydirilememesi
- - Temizliğinin sağlanamaması
- - Kazalara karşı önlem alınmaması
Fiziksel
İstismar
Bir
çocuğun kaza ile olmayan; vurma, dövme, itme, ısırma,
tırnaklama, kesme, yakma, boğma vb sonucu zarar göreceği bir
şiddete maruz kalması fiziksel istismardır.
Duygusal
İhmal
-
Çocuğa sevgi ve ilgi gösterilmemesi
-
Yok sayma
-
Reddetme
-
Eğitim gereksinimlerinin karşılanmaması
-
Çocuğu evde yalnız bırakma
Duygusal
İstismar
-
Çocuğun görünüşü, fikirleri, yetenekleri, korkuları ya
da becerileri ile alay etme
-
Çocuktan sürekli daha fazlasını isteme, bekleme
-
Herhangi neden yokken çocuğu suçlama
-
Arkadaşları ya da tanıdıkları yanında çocuğu utandırma ve
mahçup etme
-
Kendine olan güvenini zedeler şekilde çocuğu eleştirme
CİNSEL
İSTİSMAR
Bir
çocuğun bir erişkin ya da kendisinden en az 5 yaş büyük
bir kişi tarafından cinsel bir amaç ya da tatmin için
kullanılması; çocuğun cinsel içerikli bir eyleme/olaya dahil
edilmesi veya maruz bırakılmasıdır.
-
Cinsel istismar ile ilgili vakalarda yapılan araştırmalarda şu
çarpıcı sonuçlarla karşılaşılmıştır.
-
Cinsel istismar vakalarının yalnızca
%15'i durumu bildiriyor.
-
Cinsel istismara uğrayan çocukların
-
%10’u 0-3 yaş
-
%30’u 4-7 yaş
- %25’i 8-11 yaş
- %35’i 12 yaş ve üstü
-
Kızlarda cinsel istismara uğrama oranı 3-4 kat daha fazla
-
Cinsel istismar vakası her sosyoekonomik düzeyde görülebiliyor
-
İstismarcı genellikle erkek olmakla birlikte
-
%5-25 kadın
-
İstismarcının %40.7-%66.7'i mağdurun TANIDIKları!!!
-
Cinsel istismarın %20-25’i ensest
Cinsel
İstismar Davranışları ve Durumları
-
Cinsel ilişki ya da cinsel organların vücuda teması
-
Cinsel amaçlı dokunma veya okşama
-
Cinsel amaç ya da tatmin için çocuğun cinsel organlarını açma,
teşhir etme
-
Çocuğun pornografik amaçlar için kullanılması, bu tür
eylemlere zorlanması, dahil edilmesi
-
Çocuğun cinsellik nesnesi olarak kullanılması; cinselliğin
ön plana çıkarıldığı ya da açıkça cinsel içerikli şekilde
internet ya da medyada yer alması
-
Çocuğun cinsel içerikli davranış ya da durumlara maruz
bırakılması
-
erişkinin cinsel organ ya da bölgesini kasıtlı olarak göstermesi
-
pornografik görüntülere maruz bırakılması
-
uygunsuz cinsel söylemler ve davranışlar
-
Çocuğun kendisinden en az 5 yaş büyük diğer çocuklar
tarafından cinsel içerikli bir davranış ya da duruma maruz
bırakılması
-
cinsel ilişkiye zorlama
- dokunma
- okşama
-
cinsel bölgelerin gösterilmesi
-
cinsel içerikli oyun ya da aktiviteler
Cinsel
İstismarın Belirtileri
Duygusal
ve Davranışsal Belirtiler
-
Yaşına uygun olmayan cinsel içerikli konulara aşırı merak, bilgi, söylem ve davranışlar sergileme
-
Cinsel organlardan nefret etme, kurtulmak isteme,
-
Oyunlarda, resimlerinde ya da yaşıt ilişkilerinde aşırı cinsel içeriklere yer verme
-
Başka bir nedenle açıklanamayan
-
Hırçınlık
-
öfke nöbetleri
-
Daha önceden var olmayan alt ıslatma, alt kirletme
-
İçe kapanma, mutsuzluk, insanlara güvensizlik, ilgi ve istek azlığı
-
Nedensiz korku, gerginlik, ağlamalar
-
Anneye aşırı bağımlılık, anneden ayrılamama, yalnız yatamama
-
Okul uyumunun ve başarısının kötüleşmesi
-
Depresyon
-
Unutkanlık, dikkat sorunları
-
Evden ve okuldan kaçma, sigara, alkol yada başka maddeler kullanmaya başlama
-
İntihar düşünceleri veya girişimleri
-
Bir arkadaşının, yakınının evine nedensiz yere gitmeyi istememe, ısrarcı reddetme
-
kendine ve etrafındakilere zarar verme
Bedensel
Belirtiler
-
Oturma ya da yürümede zorluk
-
Cinsel organ, anüs ya da ağız içinde veya etrafında yara ya da izler
-
Vücudun farklı bölgelerinde, düşme ya da çarpmayla oluşması beklenmeyecek tekrarlayıcı yara ya da izler
-
Cinsel organ ya da anüste başka bir nedenle açıklanamayan kanama
-
Cinsel yolla bulaşan hastalık saptanması
-
Gebelik belirtileri ya da tıbbi olarak gebelik saptanması
ÇOCUĞU
CİNSEL İSTİSMARDAN KORUMA YOLLARI
Öncelikle
ebeveyn çocukla ilgili yeterli takibi yapmalı, ihtiyaçlarının
farkına varmalı, duygusal olarak ihmal etmemeli, çocuğun kendisi
ile iletişimini kolaylaştıracak ebeveyn-çocuk ilişkisini
geliştirilmeli ve en önemlisi, sevgi daim olmalıdır.
Çocuğun
yaşı ve gelişimine uygun bir şekilde
:
Kendi
bedeni ve bedeni üzerindeki hak ve sorumlukları konusunda
bilgilendirilmelidir.
Cinsellik,
cinsel organlar ve kişisel mahremiyet konularında
bilgilendirilmelidir.
Cinsel
istismar kapsamına girebilecek davranış ya da durumlara
maruz kalan çocuğun bu durumu anne babayla paylaşma kolaylığı sağlanmalıdır.
Cinsel
istismar kapsamına girebilecek davranış ya da durumlar
hakkında ve böyle bir durumla karşılaşması halinde nasıl
tepki göstereceği ya da başedebileceği konusunda eğitilmelidir.
Şüphe
veya Tespit Halinde Ne Yapmalıyız ?
Böyle
bir durumla karşılan çocuk korku ve endişe içinde olacaktır.
Çocuğa karşı
sakin ve güven verici yaklaşımda bulunulmalıdır.
Öncelik!!!
Birilerini suçlayıcı ya da intikam almak değil istismarı
sonlandırmak ve çocuğu koruma odaklı yaklaşım olmalıdır.
Çocukla
konuşmak istediklerimizi önceden planlayabiliriz. Durumu
anlatmasına yardımcı olmak, ona kapı açmak için şu ifadeler
yardımcı olabilir:
- Seninle konuşmak istiyorum.
- Son zamanlarda seni biraz mutsuz görüyorum.
- Çocuklar kendilerini mutsuz eden, üzen şeyleri aileleri ile
paylaşırlar.
- Seni seviyoruz ve seni
üzen şeyi merak ediyoruz.
-
Poponu mu elledi ?Değil
!!! Yanlış!!!
-
Sana ne yaptığını öğrenmek
istiyorum. Doğru.
İstismarın
olduğuna dair kesin kanıt çocuğun
anlatımı ile birlikte istismarcının bunu itiraf etmesi sonucu
oluşur.
Şüphe
halinde çocukla sağlıklı ve verimli iletişim olmazsa çocuğun ikincil örselenmesine neden
olabilecek davranışlara yol açılması söz konusu olabilir. Bu
nedenle kesinlikle uzman desteği alınmalıdır.
İstismarın
Kesinliği Halinde
İstismarın
sonlandırılması, çocuğun güvende olacağı şartların
yaratılması, çocuğun korunması başlangıçta ele alınması
gereken durumlar olmalıdır. Çocuğu koru!!!
Çocuğa
karşı olayı küçümsemeyici ve olay olmamışcasına yok sayarak
bir yaklaşımdan kaçınılmalıdır. Yaklaşım hiçbirşey olmamış
gibi de abartılı da olmamalıdır. Yok saymamalı!!!
Olanlardan
kendinizi ya da çocuğu suçlamamalısınız.
Suçlamamalı!!!
Çocuk
için güvenli bir sığınak olup ona güven vermelidir. Güven
ver!!
Çocuğun
mahremiyetine saygı duyup olay herkesle paylaşılmamalıdır.
Herkese anlatma!!!
Hukuki
mercilere bildirilmelidir!!!
Acil
olarak, çocuk ve aile için uzman ve hekim desteği alınmalıdır.
Koray AYDIN
Pedagog
Yorumlar
Yorum Gönder