Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AİLE MAHKEMESİ UZMANI ( PEDAGOG, PSİKOLOG, SOSYAL HİZMET UZMANI)

AİLE MAHKEMESİNDE PEDAGOG, PSİKOLOG VE SOSYAL HİZMET UZMANI 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. Maddesi’nde Aile Mahkemeleri’nde görevli Uzmanlar ve Görevleri şu şekilde belirtilmiştir. Her aile mahkemesine, Davanın esasına girilmeden önce veya davanın görülmesi sırasında, mahkemece istenen konular hakkında taraflar arasındaki uyuşmazlık nedenlerine ilişkin araştırma ve inceleme yapmak ve sonucunu bildirmek, Mahkemenin gerekli gördüğü hallerde duruşmada hazır bulunmak, istenilen konularla ilgili çalışmalar yapmak ve görüş bildirmek, Mahkemece verilecek diğer görevleri yapmak, üzere Adalet Bakanlığınca, tercihan; evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile sorunları alanında lisansüstü eğitim yapmış olanlar arasından, birer psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı atanır. Bu görevlilerin bulunmaması, iş durumlarının müsait olmaması veya görevin bunlar tarafından yapılmasında hukuki veya f...

DÜELLO ( BOŞANMA SÜRECİNDE ANNE-BABA-ÇOCUK )

DÜELLO Ayrılık Sevdaya Dahil ...çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevdalı... ...sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz sanmıştık ki tek kişilik yalnızlığa bile rahatça sığarız... Attila İlhan Yüreklerin sesi dinlenip, nikah masasında imzalar atılarak mutlu bir yaşam için çıkılan yolun, duruşma salonunda son bulacağı elbette akıllardan geçmiyordu. Oysa birliktelik adına ne mücadeleler verilmişti. Aileye yeni katılan çocuk mutluluklara mutluluk katmıştı. Beraberliğin en kıymetli hazinesiydi çocukları. En iyi anne, en iyi baba olmak için dişini tırnağına takıp çabalamışlardı bugüne değin. Ne kadar ayrılık sevdaya dahil, ayrılanlar hala sevdalıysa da ayrılmanın vahşi tadı bırakmıyor yakaları. O tad ki kararmış gözlerle çatışmaya sürüklüyor. Ayrıldığını, ayrılanı acıtmayı çağırıyor. Acıttıkça hafifleyeceğini sanar...

MAĞDUR ÇOCUĞUN İFADESİ (YETİŞKİNLER DÜNYASINDA ÇOCUK)

YETİŞKİNLER DÜNYASINDA ÇOCUK      Ben de çocuk oldum. Köy öğretmeniydi babam. İlçeye maaş günlerinde ailece gittiğimiz olurdu. Dönüş dolmuşuna yetişmek için kısıtlı zamanımız koşturmacayla geçerken lokantaya gitmek işin en eğlenceli tarafıydı benim için. İlkokul çağlarında olduğumu hatırlıyorum. Annem ve babam yarım kalan işleri yetiştirme gayretindeydi. Aramızda yaş farkı dahi olmayan ablamla çok acıktığımız anlaşılınca başbaşa bırakmışlardı lokantada. Siparişlerimizi de söyleyip gittiler. Siparişler bir süre gecikmişti. Ablamla, garsona kendimizi hatırlatmak için kimin sesleneceği konusunda birbirimizi cesaretlendirmeye çalışıyorduk. Karnım öylesine acıkmıştı ve yemek kokuları öylesine davetkardıki.  Söz konusu yemek olunca sabırsızlığım cesaretimi tetikledi ve garsona seslendim.  Ama kısık sesle ve duyacağından kendim bile emin olmadan. Duydu. Biraz sonra gelen yemeğin tadı sadece damağımda değil duygularımda da yer etmiş olacak ki hiç aklımdan çıkmad...